Gerektiği Zaman Çocuğunuza “Hayır!” Diyebilmelisiniz

Çocuğuna kızdığını hiç göstermemeye, ona karşı asla sesini yükseltmemeye çalışan ebeveynlerden misiniz? Bu davranışınızın doğru olduğunu söyleyemeyeceğiz, çünkü çocukları bazen net ve sert bir şekilde uyarmak veya yönlendirmek gerekebilir. Buradaki sert kelimesini doğru değerlendirmelisiniz; kastedilen şey çocuğun onurunu kıracak, onu aşağılayacak şekilde davranmak değildir. Fakat çocuğunuz yanlış davranışları, yersiz veya gücünüzü aşan istekleri karşısında gereken tepkiyi görmeli, yapabileceklerinin ve isteyebileceklerinin sınırları olduğunu bilmelidir. Çocuğa hayır demek özellikle bu açıdan gereklidir. Fakat bunu yapma şekliniz ve ne sıklıkta yaptığınız da önemlidir. Düşünmeden her şeye “Hayır” dememeli ve dediğiniz zaman da tutarlı davranmalı, geri adım atmamalısınız. Bu olumsuz kelimenin erkenden ve çok sık kullanılması bebek gelişimi açısından etkili ve faydalı değildir. Hatta zaman içinde çocuğun merak ve heveslerinin yok olmasına yol açabilir. Yapmanız gereken her zaman değil, gerçekten gerektiği zaman hayır demektir.

Günümüzün şartlarında çocukların bir reklam bombardımanına maruz kaldıklarını söyleyebiliriz. Çok sayıda ve çok çeşitli gıda maddeleri, kırtasiye malzemeleri, oyuncaklar, teknolojik aletler görüyorlar ve bunlara sahip olmak istiyorlar. Bu açıdan onların durumunun da zor olduğunu kabul etmek gerekir. Çeşitli şekillerde karşılarına çıkan cazip ürünleri görmezden gelmeleri mümkün değildir. Fakat çocuğunuza istediği her şeyi alabilecek durumda olsanız bile bunu yapmaktan kaçınmalısınız. Aksi takdirde onun doyumsuz ve arzu ettiği her şeye sahip olabileceğini düşünen biri olmasına sebep olursunuz. Doyumsuzluk insanı mutsuz eder, her istediğini elde etmeye gelince – bunun ömrü boyunca böyle olacağını garanti edemezsiniz çünkü hayatın kötü sürprizleri vardır. Çocuğunuzun istekleri karşısındaki tutumunuz şöyle olmalı: Onun taleplerini mantık süzgecinden geçirmeli ve imkanlarınız elveriyorsa karşılamalısınız. Fakat istediği şeyi almayı doğru bulmuyorsanız (Yeterince, hatta fazlasıyla oyuncağı vardır, 1 tane daha gazlı hazır içecek içmesi fazla olacaktır, istediği şey yaş gurubuna uygun değildir vb.) veya almaya gücünüz yetmiyorsa ona “Hayır” demelisiniz.

Davranışlara gelince; özellikle küçük yaştaki çocuklar özdenetim konusunda iyi değildirler ve yanlış davranışları net bir şekilde tepki görmezse bu davranışları devam ettirir ve ilerletirler. Örneğin, başka bir çocuğa karşı, ortada bunu gerektiren bir sebep olmadığı halde şiddet gösteren veya annesine vuran bir çocuğa nazik bir ifadeyle yaptığının doğru olmadığını söylemek değil, net ve sert bir sesle bunu yapmamasını söylemek gerekir. Şiddet göstermesinin neredeyse normal karşılanması çocuğun bu davranışı, dozunu arttırarak sürdürmesine yol açar.

Bazı ebeveynler çocuklarını başkalarının yanında uyarmaz veya ona kızmazlar, çünkü bu durumda çocuğunun gururunun incineceğini düşünürler. Bu düşünce tamamen yanlış değildir ve buna dikkat etmeniz de gerekir. Öte yandan, bu durumun farkında olduğu için dizginsizce davranan çocuklar da vardır.      Böyle bir çocuğun başkalarının da bulunduğu bir ortamda sürekli gürültü yaptığını varsayalım; ona net ve kararlı bir şekilde “Hayır” denmelidir. Aksi takdirde çocuk bunu her zaman yapacak ve muhtemelen giderek de abartacaktır.

Çocuğa hayır demek, otomatik ve sürekli bir davranış haline getirilmemesi şartıyla, önemli ve gereklidir. Anne – babaların bu konuda ölçülü olmaları, olumsuz cevapları doğru yerlerde ve durumlarda kullanmaya dikkat etmeleri gerekir. Çocukların makul ve karşılanabilir talepleri karşılanmalı, dünyayı keşfetme ihtiyaçlarının önünde durulmamalıdır. Yeni yeni yürümeye başlayan bir bebek evinin içinde gezebilmeli, merak ettiği nesnelere dokunabilmelidir. Tabii ki bu konuda da sınırlar olmalı ve evinizin içinde gereken tedbirleri almalısınız. Bebeğin dolaşacağı alanlarda güvenliği sağlamalı, onu dikkatle takip etmeli ve gerektiği zaman müdahale etmelisiniz. Fakat ne yana gitmeye, neye dokunmaya kalksa “Hayır” demek doğru değildir. Bebekler dünyayı keşfetmeye evlerinden başlarlar, buna engel olunmamalıdır. Esas olan ebeveynlerin neye, ne zaman müdahale edeceklerini bilmeleridir.

Çocuklar gayet akıllı ve politiktirler, anne babalarının davranışlarının şifresini çözer ve ona göre davranırlar. Daha bebeklik çağlarından başlayarak ebeveynlerini kendilerince defalarca dener, onlardan gelecek “Hayır” cevabının ne derece sağlam ve tutarlı olduğunu anlamaya çalışırlar. Olumsuz cevaplar daha çok anneden geliyorsa babadan, babadan geliyorsa anneden talepte bulunma yoluna gidebilirler. Ebeveynlerin de davranışlarını buna göre ayarlamaları gerekir.

Sonuç olarak her şeye refleks olarak “ Hayır” da, “Evet” de dememelisiniz. Verdiğiniz cevabın bir mantığı olmalı, çocuğunuz sizin davranışınızda bir adaletsizlik veya zayıflık görmemelidir. Olumlu ve olumsuz cevaplarının tutarlı olursa bu konuda büyük sorunlar yaşamazsınız.