Çocukları Cinsel İstismardan Korumanın Yolları

Cinsel istismar bir çocuk veya yetişkinin başkasının veya başkalarının kendisinin istemediği okşama, öpme, elle sarkıntılık, uygunsuz söz ve teklifler, teşhircilik, fuhuşa itme, cinsel ilişki girişimi ve tecavüz gibi davranışlarına maruz kalması olarak açıklanabilir. Bu davranışlar başka bir çocuktan veya bir grup çocuktan, bir yetişkinden veya bir grup yetişkinden gelebilir. Cinsel istismara maruz kalan kişilerin ruhunda ve bedeninde hayat boyu etkisinde kalacakları yaralar açılabilir, hayata ve insanlara karşı korku ve güvensizlik oluşabilir. Ailelerin çocukları cinsel istismardan korumak için küçük yaşlardan itibaren, içinde bulunduğu yaş dönemine uygun düşecek şekilde eğitim vermesi gerekir. Bu eğitime olabildiğince erken başlanmalıdır; zira bir çocuk her yaşta cinsel istismara uğrayabilir. Çok küçük yaşlarda bu konuyu konuşarak anlatamazsınız ama davranış örnekleri verebilir, bazı davranışlara “Hayır!” demeyi, tepki vermeyi öğretmeye başlayabilirsiniz.

Çocukları cinsel açıdan istismar eden davranışlar çoğunlukla ailenin veya çocuğun tanıdığı birinden, bazen de akrabalardan gelir. Ailelerin bu konuda paranoyak değil fakat kuşkulu ve dikkatli olmaları, böyle bir davranışın her yerden gelebileceğini kabul etmeleri gerekir. Anne – babalar çocuk istismarı konusunu, böyle davranışlara uğrayan çocukların ne gibi davranışlar sergilediğini öğrenmelidirler.

Cinsel istismara uğradığını söyleyen bir çocuğun yalan söylemesi de bir olasılık olmakla beraber bunu anlattığı zaman asla şüpheci davranmamak gerekir. Başlangıçta çocuğun söyledikleri dikkatle ve ciddiye alınarak dinlenmeli, şefkat ve anlayış gösterilmelidir. Çünkü çocuklara yönelik cinsel istismar çok az rastlanan bir durum değildir ve tabii ki çocuğun söyledikleri tamamen doğru da olabilir. Bu durumda çocuk korkmuştur, güvensizdir ve kafası karışıktır. Bunların üstüne bir de ciddiye alınmadığını, kendisine güvenilmediğini düşünürse sıkıntısı ve çaresizliği daha da artar.

Çocuklarda cinsel taciz konusunda farkındalık yaratmak için yapılması gereken şeylerden biri vücutlarındaki bazı bölgelerin (Memeler, cinsel organlar) özel olduğunu ve anne babayla doktor dışında kimseye gösterilmemesi gerektiğini öğretmektir. Aynı şekilde bir başkası onlardan kendi vücudunun özel kısımlarına dokunmasını isterse buna “Hayır” demeleri gerektiği anlatılmalıdır. Çocuğa özel bölgelerinin isimleri takma adlarla değil anatomik olarak düzgün adlarıyla öğretilmelidir. Her çocuğa, olabildiğince küçük yaşlardan itibaren herkesin ve herkes gibi kendisinin de vücudunda özel yerler olduğunu, bu yerlerin isimlerini ve buralara kimlerin, hangi şartlar altında dokunabileceği öğretilmelidir. Ayrıca çocuk bu bölgeleri koruması ve buralara yönelik istemediği davranışlara maruz kaldığı zaman bunu anne babasına anlatması için yüreklendirilmelidir.

Bir çocuk kendisini tehdit edebilecek her türlü davranışa karşı bilgilendirilmelidir ve cinsel davranışlar hakkındaki bilgilendirme buna kesinlikle dahildir. Verilen öğütler ve kazandırılan prensipler çocukları cinsel istismardan korumak açısından çok önemlidir. Çocuk tehlikenin her yerden ve herkesten gelebileceğini bilmelidir. Buradaki ince nokta bu bilginin çocukta hayata ve insanlara karşı bir paranoya oluşmasına yol açmayacak şekilde yapılmasıdır.

İstismara uğrayan çocuklar olan biteni anne babalarına veya onlara yardımcı olabilecek başka yakınlarına kolayca anlatamazlar. Çünkü kendilerine inanılmamasından, kızılmasından, olan bitenin başkaları tarafından duyulmasından korkarlar. Çocukta korku yaratan şeylerden biri de istismarcının tehditleridir. Bazen de istismarcı korumak isterler zira bu kişi kendisini sevip davranışlarından hoşlanmadıkları biri olabilir. Bazı çocuklar büyükleriyle bu gibi konuları konuşmaktan çekinirler. Bazıları da aileleri veya arkadaşları tarafından dışlanmaktan korkarlar. Oysa çocuğun bazen hayatını mahvedebilecek derecede tehlikeli ve sıkıntı verici olabilen bu durumdan en kısa süre içinde sıyrılması, kurtarılması gerekir. Bunun yolu da ailenin çocuğun başına gelenlerden haberdar olmasıdır. Demek ki, anne babalar, çocuklarına kendileriyle her konuda konuşabileceklerini öğretmelidirler.

Bir çocuk istismardan gelebilecek “Bunları anlatırsan rezil olursun, seni öldürürüm, annene babana zarar veririm, yapmadığımı söylerim ve bana inanırlar, kimse sana inanmaz, beni hapse atarlar (İstismarcının çocuğun sevdiği biri, bir akraba olması halinde bu gayet etkili olabilir.)” gibi sözlerden doğal olarak korkup etkilenecektir. Bu yüzden ailesi tarafından her şartta kabul edileceğine ve korunup kollanacağına, anne babasının her durumda kendisinin yanında olacağına inanması çok önemlidir. Çocuk böyle bir olayı anlattığı zaman cezalandırılmayacağını, kendisine kızılmayacağını ve güvenileceğini bilmelidir.

Ebeveynler çocuklarına sormadan, itirazlarını dikkate almadan onların vücuduna her zaman istedikleri gibi dokunmamalı, çocuğun vücut sınırlarına saygı göstermelidirler. Bir anne babanın çocuğunu öpmesi, onu mıncıklaması, okşaması hiçbir şekilde cinsel istismar içermese de çocukta kendi bedeni üzerinde bir söz hakkı, etkisi, hükmü olmadığı hissini uyandırır.

Taciz veya tecavüze maruz kalan çocuklarda görülebilecek fiziksel tepkiler

Çocuğunuzda aniden ve ortada hastalık, boşanma vb. aile sorunları, taşınma gibi olaylar olmadığı halde aşağıdaki davranışlardan birkaç tanesini görürseniz dikkatli olmalısınız.

*İştahın azalması veya artması

*Uyku sorunları, kabus görme

*Kendine zarar verme

*Öfke patlamaları

*Genital bölgede, ağız çevresinde veya anüste değişiklikler (Kanama, renk değişmesi, ağrı vb.)

*Normal dışı içe kapanıklık veya huysuz davranışlar

*1 kereden fazla olmak üzere, tuvaletini yaparken ağrı duyma

*Cinse organlar hakkındaki bilgisinin veya bu organlarla ilgili kullandığı tanımları kısa zamanda ve yaşının ötesinde olmak üzere artması

*Ortadan kalkmış olan bazı davranış ve alışkanlıklara geri dönme (Yatak ıslatmaya başlama veya artık karanlıkta uyuduğu halde ışık isteme gibi.)

*Evden veya okuldan kaçma

*Oyuncaklarla oynarken yaşın ötesinde bir bilgiyi gerektiren cinsel hareketler yapma