Çocuğun Okul Başarısında Ailenin Rolü

Anne babalar çocuklarının hayata yeterli ve kaliteli bir eğitim almış olarak başlaması için ellerinden geleni yapar, bütün olanaklarını kullanırlar. Fakat bunun sonucunda her çocuk beklenen verimi gösteremez, arzu edilen okul başarısını yakalayamaz. Çocuklarda okul başarısızlığı zeka düzeyi, eğitim sistemi, okul korkusu, okul hayatına uyum sağlayamamak, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, depresyon, okul ve öğretmenle ilgili sorunlar, bedensel hastalıklar, yetersiz beslenme, ailenin tutumu gibi etkenlerden kaynaklanır. Biz bu yazıda çocuğun okul başarısızlığında ailenin rolü üzerinde duracağız. Verdiğimiz bilgilerden faydalanarak anne – baba olarak hatalı tutumlarınızı, eksiklerinizi tespit edebilir ve daha doğru davranmaya çalışabilirsiniz.

*Çocuğunuza tarafınızdan sevilmesinin ders başarısına bağlı olduğunu düşündürmeyin. Aileler bunu pek kabul etmezler ama birçoğu okul başarısına hayati önem atfeder, çocukla ilgilenmeyi sadece dersleriyle ilgilenmek, sınav notlarını sorgulamak olarak düşünürler. Çocuğun okul başarısı elbette önemlidir ve anne – babalara kıvanç verir ama çocuk derslerinde başarısız olduğu takdirde sevilmeyeceğini düşünmemelidir. Çocuklar anne babalarının sevgisinden her koşulda emin olmak isterler, bu onlara güven ve mutluluk verir. Bu yüzden çocuğunuzla okul ve dersler dışında da sohbetler edip etkinlikler yapmalı, ona dinlenme ve eğlenme olanakları da vermelisiniz.

Okulda başarısız olması halinde sevilmeyeceğini düşünen bir çocuk genelde 2 türlü davranış gösterir: Ailesinin sevgisini kaybetmekten korkarak daha çok çalışmaya başlar ama içindeki kaygıdan dolayı bu onun için bir eziyet olur veya aynı sebeple, çok çalıştığı halde başarılı olamayabilir. Veya pasif saldırganlık gösterir. Yani, derslerinde bilerek başarısız olur, bilinçli olarak çalışmaz. Onun ders başarısını gereğinden fazla önemseyen, her şeyin üstünde tutan anne – babasıyla aktif olarak mücadele edemeyeceğinden tepkisini bu şekilde gösterir.

*Ebeveynler tabii ki çocuklarının dersleriyle ilgilenmelidirler fakat bunu çocuğun sıkıntı ve sevinçlerini göz ardı ederek yapmalı, ailenin geleceğe dair bütün planlarını ders eksenine oturtarak çocuğa taşıyamayacağı kadar büyük bir yük yüklememelidirler. Çocuğunuzun karnesi kötü gelirse iyi olduğu takdirde almayı vaat ettiğiniz bir şeyi almayabilirsiniz ama notlarından dolayı tatilin tamamını çocuğun burnundan getirmemelisiniz. Doğru olan çocuğu bir sonraki dönem için motive etmek, soruna onunla birlikte çözüm aramak, çalışma ortamı vb. şeylerden şikayetçiyse bunları düzeltmeye çalışmaktır.

*Okuldan gelen çocuk önce biraz dinlenmeli. Çocuğa okuldan geldiği gibi okulla, derslerle ilgili sorular yöneltir; ödevlerini sorar ve durmadan ödev yapması gerektiğini hatırlatırsanız derslerinden soğumasına sebep olursunuz. Önce hatırını sorun, anlatmak istediği şeyleri dinleyin, dinlenmesine, biraz oynamasına fırsat verin.

*Ders çalışma ortamı önemlidir. Öğrencinin odasında dikkatini dağıtacak eşyalar olmamalıdır. Bilgisayar ve TV olmaması iyi olur, varsa da ders çalışma esnasında kapalı olmalıdırlar. Çocuğun bir çalışma masası olmalıdır, çünkü en verimli ödev yapma alanı masadır. Ayrı bir oda temin edemiyor olabilirsiniz, çocuğunuz salon vb. bir yerde çalışmak durumunda olabilir; o durumda da bu şartları ayarlamaya çalışın. Odası varsa yatağın çalışma masasının arkasında olması iyi olur. Öğrenci odasını kendisi toplamalıdır. Fakat bu odanın derli topluluğunu kontrol etmelisiniz, zira dağınık ortam da dikkat dağıtır.

*Çocuğunuzun okul başarısına ilgisiz kalmayın. Sadece bu konuya odaklanmanız, çocuğunuzla sadece bu yönde ilgilenmeniz ne kadar yanlışsa; dersleri ve notlarıyla ilgilenmemeniz de o kadar yanlıştır. İlgisiz bir anne babası olan, motive edilmeyen, takdir edilmeyen, sorunlarıyla ilgilenilmeyen çocuk başarılı olmak için çabalamaz, okul başarısını önemsemez.

*Çocuğu başkalarıyla kıyaslamayın. Aileler bunu çocuğu motive etmek, özendirmek amacıyla yaparlar ama bu tutum çocuğun kendini kötü hissetmesine, kıyaslandığı kişiye kızgınlık duymasına yol açabilir. Çocuğunuzun durumunu yine kendisiyle karşılaştırın; geçmişten bugüne bir ilerleme varsa takdir edin, gerileme varsa çözüm yolları arayın.

*Çocuğunuzun kişisel özelliklerini kabullenin. Her çocuğun öğrenme hızı, algı seviyesi aynı değildir. Bazı çocuklar bir alanda, bazıları başka bir alanda başarılı olur. Değiştirilemez kişisel özellikler vardır, bunlar için özel bir eğitim ve çalışma programı oluşturmak gerekir. Bunun için gerekirse okuldan veya bir uzmandan destek alabilirsiniz.