Çocuklarda hiperaktivite bozukluğu

DEHB (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) yetişkinlerde de görülmekle beraber daha çok çocuklar ve gençler arasında görülen bir problemdir. Okul çağı çocuklarının yüzde 3-5’inde görülen bu rahatsızlığa erkek çocuklarında kızlara göre 2-6 kat daha fazla rastlanır. Bu çocukların yüzde 20-30 kadar bir kısmında sadece dikkat sorunları vardır, yüzde 15’inde sadece hiperaktivite-dürtüsellik sorunu görülür, büyük bir kısmında ise (yüzde 50-70) her iki durumun belirtileri de vardır. Hemen herkes hareketli, enerjik, hatta biraz yaramaz olmanın bir çocuk için normal ve sağlıklı bir durum olduğunu düşünür, fakat çocuklarda hiperaktivite bozukluğu söz konusu olduğunda durum epeyce farklıdır. Hiperaktif çocuklar sürekli kıpır kıpırdırlar ve yerlerinde durmakta zorluk çekerler, böyle bir çocuğun uzun süre aynı koltukta oturması pek mümkün değildir. Hiperaktif bir çocuk durmadan konuşur, oyunlarını bağırarak oynar, sıklıkla söz keser-konuşma veya oyun sırasında sıranın kendisine gelmesini bekleyemez, uygunsuz bir şekilde durmadan sağa sola koşturur-tırmanır.

Dikkatini toplama, odaklanma problemi de hiperaktivitenin bir diğer boyutudur. Bu durum kendini dikkati ayrıntılara verememek, günlük etkinliklerde unutkanlık, yönergeleri izleyememek, ödevleri ve görevleri tamamlayamamak şeklinde gösterir. Çocuk doğrudan kendisine konuşulduğu zamanlarda ebeveynlerini veya öğretmenlerini dinlemiyor gibidir, etkinliklere odaklanmayı başaramaz, yanına alması gereken eşyaları sıklıkla unutur, dikkati kolayca dağılır. Fakat anne babaların belirtileri okuyup kendi başlarına teşhis koymaları doğru değildir, çocuklarda hiperaktivite bozukluğu olup olmadığının tespiti bir uzman tarafından yapılmalıdır. Çocuğun davranışlarını normal kabul etmek ve zamanla düzelmesini beklemek de hatalı olur. Bu çocuk üzerinde bir nevi kumar oynamaktır ve çocuk gerçekten DEHB’den muzdaripse gelecekte onu akademik başarısızlıklar ve ağır davranış bozuklukları bekliyor olabilir. Bu rahatsızlık kaygı bozukluğu, takıntılar ve tikler gibi belirtilerle beraber de görülebilir ve mutlaka bir çocuk psikiyatrı tarafından değerlendirilmesi gerekir.

DEHB’li çocuklarla uğraşmak kolay değildir. Sorun ne kadar erken bilinir ve kabul edilirse mücadele etmek ve çözmek o kadar kolay olur, bu yüzden ailelerin durumu kabul etmesi çok önemlidir. Teşhis konulduktan sonra uzman hekim, aile ve çocuğun öğretmenleri arasında iyi bir işbirliği oluşturulması gerekir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğundan muzdarip bir çocuk söz konusu olduğunda ailenin ve öğretmenlerin yaklaşımı doktorun tıbbi yöntemleri kadar önemlidir.